MRF:
Kendini bırak, bu düşüş uzun ve rahat.
Adamım yerinden kalk,
Ritmimi teybine tak ve sonra keyfine bak.
Bilerek yanlışa sap. Aramızda fazlaca fark var önce onu kapat.
Geceden bir yudum al ve sonra içine dal.
Bu hayat uçurum, sen sadece kendini sal.
Gülerek ayakta kal, yaşamın tadına var.
Hislerin kabına dar gelirse dışarı sal.
Rozz:
The streets on fire I never get tired
Never close my eyes till i see the sunrise.
Hit the road all night while the moon's shining bright.
Westside till i die no lie alright.
Now take a sip from the loquior
Eyes gettin' bigger cuz i got my finger on the trigger.
Now your memories flicker better
Move quicker cuz i got my finger on the trigger
Hey we rising'!
MRF:
Yardım et! Ritmi çek kulağımdan çünkü
Pek yakında bu müzik kökten beni delirtecek.
Kafamda hep dönecek, ateşim geç sönecek.
'Arkan kalabalık” diyenler beni tek görecek.
Ölecek elbet örümcek zihniyetler.
Koşacak ya da sürünecek zirveye MRF
Ve her zorlukta katiyen pes etmeyecek.
Kendini resetleyecek ve yola devam edecek.
Verse:
Sokağı üstüne giy, kendine yeni bi stil edin.
808'li kepini çevir geri.
Kurala uymadan yürü, lüks ve de serseri görün.
Çılgın bir havaya bürün, bugün senin günün.
Üstüne ceketi geçir, bu gece sokakta tekim.
Ellerim cebimde tekin olmayan her köşe benim.
Yerim parktaki bank ya da bi club, yok hiçbir fark.
Yerinden kalk! Sokağın ritmini üstüne yansıt ve keyfine bak.
Kapşonu tak ve gizle yüzünü, görmesin kimse.
Takıl sen bu gece bizle, susarak bu şehri tepeden izle.
Gözlerim aşağı indi mi ne?
Sokağı yaşarız en dibine kadar ve sonra ışıklar karışır birbirine.
Verse 1:
İnsanlar kötü baktı kötü tanıdı
Kötü rapçi oldum küfür ettim azarladım
Ama bilmiyorlar emin ol içimi dışımı
KAranlıkta kaldım biri ateş yaksın
Rap içimdeki yangını aldı
Geriye kalan ateşi suyla kapadım
Diğerlerinden bi farkım yok
Limandan uzaklaştı genç yaşım
Yüreğimde rap büyüdü ve çiçek açtı
Tüm hayallerimi yarına sakladım
Ve raflara taşıdım, zamanı geldi
Hepsini açacağım, iste yeter ki
Kalbimin kapılarını huzura açtım
Neler gördük neler geçirdik nelere şaşırdık
Aslında böyle değildi bu işin aslı
Affet Allah'ım, nelere karıştım
Nakarat:
Bi kitaba yazdım hayallerimi
Sonunda tuttu kalem ellerimiz
Defterimin yaprakları da kabardı
Böyle olsun istemedik
Ne yapsak bitiremedik dertlerimizi
Ayrı hikayelerin rolleriyiz
Bu müzik alıp götürdü en derinlerime
Taşa dönmüş kalpleriniz
Verse 2:
Yanlıştan uzak bi haldeyim bu yeni yaşımda
İnsanlar bencil olmuşsa benim suçum ne burda?
Kardeşlerim ölüyo açlıktan gözünü yumma
Bir merhametli insan kalmadı mı dünyamda?
Hepsine bi çizgi çektim, kitabım yardım etti
Gören göz uslanmaz seninkisi cesarettir
Sokaklar, fakire ve muhtaca tehlikeli
En azından birazda yetimleri düşünmeli
Kahpe dünya, sadece bizim için düzülmedi
Aklından çıkarma hiç mükemmel değilsin!
Yüzünüze yapışmış artık haset ve kibiriniz
Kıskanmayı bırakın da karşıma öyle gelin
Geçen gün bir kadının zavallı bi köpeğe
Su verişini izledim hemen gitmedi bile
Teşekkür etti bakarak kadının gözlerine
Böyle insanlar neden az sor kendine!
Nakarat:
Bi kitaba yazdım hayallerimi
Sonunda tuttu kalem ellerimiz
Defterimin yaprakları da kabardı
Böyle olsun istemedik
Ne yapsak bitiremedik dertlerimizi
Ayrı hikayelerin rolleriyiz
Bu müzik alıp götürdü en derinlerime
Taşa dönmüş kalpleriniz
Verse:
Beyaz bir altın pamuk, Adanamdan hediye
Tüm dünya aşıktır, bilirsin; Van'daki kediye
Gökteki Ay; tıpkı bizim Kütahya'da porselen
Güneş doğarken İstanbul'dan bir başka yükselir
Artvin'de bal kadar tatlı; Afyon'da kaymak
Ne müthiş; Antalya'da deniz keyfi, Uludağ'da kaymak
Ya da Erzurum'da; Palandöken, Kilis'te yorgan diker halkım
Zonguldak'ta kömür yüz karartır!
Pek sevilir burada; Kastamonu kır pidesi
Ve ya bir simit kap otur seyret; Üsküdar'da Kız Kulesi
Mersinde Kız Kalesi, Rize'den çaylar
Geçtiysem illa içmişimdir, Susurluk'tan ayran
Ve bayrak dalgalanır gülümser Çanakkale
Mardin'de taş evler, her derde devadır; Pamukkalem
Sivas'ta kangal korur köyü, Edirne'de pehlivan
Yolun düşerse bir gün tadıp; Erzincan'dan peynir al
Denizli'den öten horoz, sekiz ilden duyulur
Bu bizim soframız, buyurun hepimizi doyurur
Huyumuz suyumuz bir, kazılan kuyumuz; girme
Kıbrıs'ta bizimle elbet Lefkoşa ve Girne!
Hep aynı yerde düştük yere, hep aynı yerde ezildik
Ne Azeri ne Türkmen ayrı, ne Lazı, ne Kürdü
Sen parçala ve kirlet ülkem kültürlere birlik
Amaç hep bir ağızdan burası yurdum diyebilmek!
Aşık Seyrani, Mimar Sinan, Erciyes, Kayseri
Gaziantep türküleri, bahçalarda mor meni
Gel Paris'ten; Şanlıurfam topraktan evler
Ocakta mırra pişerken ozanlar mani söyler
Sırtımda Nemrut, bir kolum cendere adım; Yaman
Kekik kokar Balıkesir, Iğdır'dan söker şafak
Akkuş, Aybastı, Çatalpınar, Fatsa, Ordu;
Tüm sokaklarım tozlu ben Diyarbakır'da doğdum
Eğer Karadeniz'den geçerseniz, Trabzon'da durun
Dinle İskoçya'nın gaydasını kıskandırır 'tulum”
Konya'dan seslenir Mevlana Celaleddin Rumi
Bugün kimse yüz dönmüyor bize Nasreddin gibi
Elazığ'da Gakkoşum, Aydın'da Efe;
Bende dokuz dağın gücü; mermi göğsümden teper!
Bir tek Pir Sultan Abdal konuşturur bağlamayı
Bana bir metris, bir Malatya hatırlatır; Ahmet Kaya'yı
Bayburt, Bolu, Ankara, Amasya ses ver!
Samsunda tütün sarıp, Karaman'da koyun gütsem
Tekirdağ'da rakı içsem, Gümüşhane'de kuş burnu
Hiç görmesem de, Muş'u anlattılar, hoş buldum
Ardahan, Hakkari, Siirt; el kaldırın gardaş;
En iyi dostum Hataylı, en Kahraman Maraş!
Ne için kavga ne için savaş bu senin yurdun;
Sakarya, Osmaniye, Dersim ve Burdur
Tokatın boynuna gerdanlık; Yeşilırmak
Hala Kars'ın bağrında, doksanbin şehit
Cudi, Silopi, Şırnak, Serhat Seyit…
Tam 923 ilçe 81 şehir;
İzmir'de iç, kordonda sız
Ayrı keyif tabii; yiğit Ağrı'nın başında erir mi kar?
Sıkı giyin, tam on yıl üstüme geldiler gıpta edip
Adım Kırklareli, hiç sıkmadım düşman eli
Bitlis'te beş minare, Kocaeli'm gönlüm gibi
Kimi bindallı giyer, Niğde'de yazma örer kimi…
Kazma kürek, toprak döver çiftçi; izler paraya boğulan!
Keşke şimdi görüp yazsa Karacaoğlan…
Bu da azsa Muğla, Sinop, Yozgat, Uşak
Dur; silah yerine sanat, saz ve sözle kuşan vur!
Yeni nesil, yeni kuşak, yeni alet yeni suça,
Gel dedikçe geri koşar kul
Zoru başar, tut, bütün bu güzellikler senin;
Bir gün birlikteysek eğer o gün el üstünde eliz!
Nevşehir'de bir arif tanıdım, tek maaşı ilim
Edep, haya; adı Hacı Bektaş-i Veli
Düzce, Karabük, Bartın, Yalova, Batman
Öyle Isparta'nın gülündeki dikenler her ele batmaz
Yeşil ve mavi kucaklaşır Giresun'da tüm gün
Doğanın en masalsı yüzü Kapadokya, Ürgüp
Henüz askerdim; bir sabah soludum Spil'i
Tüfek çatıp; süngü taktım, yere koyarken canımı
Düşüp koşarken tanıdım seni, toprağında kanım
Sen ki ben giderken arkamdan bakıp ağlayan kadın!
Bingöl ya da Çapakçur'da bir kahvede sabahçıyım
Aksaray Mamasun'da olta tutan balıkçı
Çorum'da dolmacıyım, Kırşehir'de bakırcı
Ne faşistim, ne gerici, ne bölücü, ne ayrımcı
Bilecik, Çankırı, Eskişehir, Kırıkkale
Koyun koyuna yattık, hem de yetmiş milyon kere
Çözüm mü kin ve hır? Bakın bizim bu kar ve kır
Yarınlar hür ve bir darılma ,küsme, gül, sarıl
Gitme dur kal akmasın kan, kalkmasın el ölmesin er
Anam görmesin dert; bırakma bölmesinler
Ben neysem öylesin sen, çünkü; bir yemin ve tövbemiz
Her nerede olursan ol bir; gönül ve gövdemiz !
Nakarat:
Hoppa! Yine neler olacak acaba?
Kokla! Havada isyan kokusu var
Takma! Kafana bugünün bir yarını var
Allah'ım suç mu batakta doğmak?
Konma! Kanadın varsa uçup git burdan
Diyorlar ama nereye gidicen?
Kaçma! Savaş burda kal
Bu bataklığı yaşanacak bir yer yap
Verse 1:
Susar mısın moruk bana kimse bi şey demesin
Burada durdukça azalıyor yaşama hevesim
Nasıl bir yere aitiz biz? Bu neyin meselesi?
Bi sor bakıyım içinden gelir mi bu yeri sevesiniz?
Peki bizi esir tutana kim ne desin?
Bi' tane insan olsun farketmiyor Laz'ı Melez'i
Kendimizden geçtim asıl kardeşlerimiz tehlikede
Şekerciden çok şekerci var. Burası neresi?
Kapkara bi gelecek aklımda tıfıl [?]
Bilir bi şekilde sadece not olcaz
Ya da burada yaşamakla yetinip
Bu yok çukurunda anca bi' b*k olcaz
Niçin mi Rap? Çünkü ruhani bi yatırım o!
Bu lanetlenmiş yerde gençliğimiz mazot gibi yakılıyo
Bana gülüp 'Tahribat-ı İsyan nedir?” deyip yakınıyon lan
Bu mahallede evlerden çok hayallerimiz yıkılıyo
Aaa! Pislik herifler!
Verse 2:
Bu haneye ilk kez gelen insanların
Yüzüne bi' baksana ne kadar tedirgin
On aileye derdini sor
Kendini onun yerine koyma sakın bu seni delirtir
Asil'le tanıştık liseli biriydi
Her boka karıştık neşeli gibiydi
Birileri komutanken işin eriydik
Kalmadı kimse ve biz hep yenildik
Bu nasıl iyi niyet? Bu nasıl merhamet?
Bu nasıl emniyet? Bu nasıl terbiye?
Buda mı gol değil? Bu nasıl akıbet?
Ben temiz doğdum? Soralım anneme!
Nakarat:
Hoppa! Yine neler olacak acaba?
Kokla! Havada isyan kokusu var
Takma! Kafana bugünün bir yarını var
Allah'ım suç mu batakta doğmak?
Konma! Kanadın varsa uçup git burdan
Diyorlar ama nereye gidicen?
Kaçma! Savaş burda kal
Bu bataklığı yaşanacak bir yer yap
Verse 3:
Hepiniz birbirinize yalakasınız
Siz hapisteydiniz eğer suçlu arasaydınız. Yuh!
Gelin buyrun yakın masamız
Bi' dolmadı gitti o lanet yazar kasanız
Burada yolsuzluk yolu bol
Sonsuz mu? Sonu yok
Boş bulduk dolmuyo. Yoksulluk çok zor
Gördüler hor sor. Kırgınlık var bağır V.Z. V.Z.
Rap müdahalesi bu metrekaresi
Fakirden alıp yap kral dairesi
Önce cebini düşünüyo anca kendisi
Sulukule tabanca, bizde mermisi
Nakarat:
Hoppa! Yine neler olacak acaba?
Kokla! Havada isyan kokusu var
Takma! Kafana bugünün bir yarını var
Allah'ım suç mu batakta doğmak?
Konma! Kanadın varsa uçup git burdan
Diyorlar ama nereye gidicen?
Kaçma! Savaş burda kal
Bu bataklığı yaşanacak bir yer yap
